ZEYTİN DİKİMİ BAKIMI VE HASADI NASIL YAPILIR ?
1 - Aylara Göre Zeytin Bakım İşleri
1 - Aylara Göre Zeytin Bakım İşleri
1.1. Ocak-Şubat Aylarında Yapılması Gereken Bakım işleri
Toplanması tamamlanmış zeytin bahçelerinde toplama işine devam edilir. Bu aylarda, havanın ve toprağın müsait olduğu bir dönemde, toprağın derince sürülmesinin yararı çoktur. Bu sürme işlemi, ilerideki ilkbahar yağmurlarının toprağa daha iyi işlemesini sağlayacağı gibi yabani otlarda toprağa gömülmüş olur. Aynı zamanda topraktaki haşere yumurtaları da imha edilmiş olur.
Derin sürümden sonraki toprak işlemelerinde toprağı sadece diskaro ile işlemek veya kazayağı çekmek yeterli olacaktır.
Gübreleme yapmadan önce arazinin toprak yapısının ve terkibinin bilinmesinin çok büyük yararı vardır.
Bu amaçla zeytin bahçesinin çeşitli yerlerinden usulüne göre alınan toprak numuneleri analiz ettirilmeli ve bu analiz neticesinde önerilen miktar ve çeşitlerinde gübre verilmelidir. Aksi halde bilinçsizce yapılan suni gübreleme ile toprağa ihtiyacı olmayan elementlerin verilmesi neticesinde gereksiz gübreleme yapılmış olacaktır. Bu durum hem zaman kaybı, hem de ekonomik zarar verecektir. Ayrıca gereksiz ve fazladan toprağa verilen bu elementler, diğer bitki besin maddelerinin de zeytin ağacı tarafından kullanımını engellernektedir. Bitki besin maddelerinin tam ve eksiksiz olarak verilmesi için diğer önemli bir tahlil de yaprak tahlilidir. Bu tahlil neticesinde ise zeytin ağacının hangi elemente ihtiyaç duyduğu daha teferruatlı ve sağlıklı tespit edilmiş olur. Gerek toprak analizi gerekse yaprak analizinin mutlak suretle yaptırılması ve bu analizler neticesine göre gübre verilmesi hem ekonomik yönden hem de ağaçların sağlıklı gelişmesi yönünden faydalı ve zaruridir. Karakoşnile karşı kış ilaçlaması yapılabilir.
1.2. Mart-Nisan Aylarında Yapılması Gereken Bakım işleri
Mart-Nisan aylarında yapılacak işler; budama, gübreleme, ilaçlama ve toprak işlemedir. Bu işlerin en önemlisi budamadır.
Zeytinlerde budama, hasat zamanından itibaren baharda sürgün büyümesine kadar geçen sürede yapılabilir. Ancak erken budama, ağaçların erken uyanmasına neden olacağından önerilmez. Bu durum Marmara Bölgesi gibi kış ve ilkbahar donlarının zeytinlere önemli zararlar verdiği yerlerde daha da önemlidir.
Budamanın, ağaçlarda uyanmanın başlamasından sonra yapılması da uygun değildir. Çünkü bu dönemde ağaçta depolanmış yedek besin maddelerinden bir kısmı sürgün faaliyeti için harcanmıştır. Dolayısıyla geç budamalar çiçek gözü oluşumunu geciktirir ve olumsuz etkiler. Bu nedenlerle en uygun budama zamanı, kışın geç, ilkbaharın erken dönemleri olan Şubat-Mart aylarıdır.
Zeytin kanserinin yaygın olduğu yerlerde, hastalığın yayılmasını azaltmak için budama yazın yapılmalıdır. Kış budamalarında ise budama aletleri sık sık dezenfekte edilmelidir.
Ağacın yaşı ve budamadan beklenen amaca göre zeytinlerde yapılacak budamalar; şekil budaması, mahsul budaması ve gençleştirme budaması olman üzere üçe ayrılır.
Zeytin ağacı çok ise şekil budaması yapılmalıdır. Diğer meyve ağaçları gibi zeytinlere de değişik şekiller verilebilir. Zeytin ağaçlarında ise en uygun şekil "serbest goble"dir.
Verime yatmış ağaçlarda ise her yıl düzenli olarak mahsul budaması yapılmalıdır. Mahsul Budamsında ilk önce kalın, kuru, odunlaşmış ve bodurdalar kesilmelidir. Budama uç dallardan başlanarak geriye ve içten dışa doğru yapılır. Bu arada hastalıklı dallar ve birbiri üzerine binen dallardan alttaki dallar kesilmelidir.
Ürün verimi azalmış, taç kısmı dağılmış ve değişik nedenlerden zarar görmüş ağaçların yeniden şekillenmesi için gençleştinme budaması yapılır. Gençleştirme budaması bir yılda bitirilmez. En az 3-4 yılda bitirilmelidir. Bu aylarda ağaçlarda sünme başlayacağından, ağaçlar azotlu gübrelerden birisi ile gübrelenmelidir. Bu gübreler, amonyum sülfat veya amonyum nitrat olabilir.
Mart-Nisan aylarında havalar ısınmaya başlayınca zeytin güvesi zararlısının yaprak içindeki tahribatı başlar. Bunun için ağaçlara herhangi bir insektisit (böcek öldürücü atılmalıdır. Aynca mantari hastalıklara karşı hazır bakırlı ilaçlarla veya "bordo bulamacı" denilen ilaçla ağaçlar ilaçlanmalıdır.
Bahçe içindeki yabancı otlara karşı da mücadele yapılmalı ve orta düzeyde toprak çapalanmalıdır. Yeni bahçe kurulacaksa, zeytin fidanlarının dikimi de Mart ayında yapılmalıdır.
1.3. Mayıs-Haziran Aylarında Yapılması Gereken Bakım işleri
Mayıs - Haziran aylarında havalar kurak gitmiş ise, zeytin ağaçlarında çiçeklenme başlamadan önce mutlaka sulama yapılmalıdır. Sulama işlemi dört şekilde uygulanabilir;
1-Tava sulama yöntemi,
2-Karık sulama yöntemi,
3-Yağmurlama sulama yöntemi,
4-Damla sulama yöntemi,
Özellikle su kaynağının diğer sulama yöntemleri için yeterli olmadığı durumda damla sulama yöntemi en iyi neticeyi vermektedir. Etkili yapılan damla sulamadan elde edilecek yararlar şu şekilde sıralanabilir.
- Ürün kalitesi ve verimde büyük artış sağlanır.
- Yöntemle, bitki kök bölgesinde bitkinin gereksinim duyduğu su sürekli sağlanmış olur.
- Iş gücünden kolaylıkla yapılır ve gübreden tasarruf sağlanır.
- Toprak kaymak tabakası oluşmaz, bu nedenle toprak işlemesi azalmış olur.
- Erozyon söz konusu değildir.
-Tesviyeye gerek yoktur.
Bahar yağışlanyla veya sulama işlemlerinden sonra bahçelerde görünecek yapancı otlarla mutlaka mücadele edilmelidir.
Bu ayların en önemli konusu zeytin güvesi zararlısının çiçek ve meyve nesiine karşı yapılacak ilaçlamalardır. Zeytin çiçekleri tomurcuk halinde iken zeytin güvesinin dişisi tomurcuklara yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar (kurtlar) tomurcuk içindeki döllenme organlarını yediği için açan çiçek sayısı azalmakta ve sonuçta verim de azalmaktadır.
Dişinin yumurtasını bıraktığı dönemler takip edilerek larvalar görüldüğünde veya yumurtadan çıkacağı zamanda ağaçlar insektisitlerle (böcek öldürücü) ilaçlanmalıdır.
Zeytin tomurcukları daneye dönüştüğünde bu sefer zeytin güvesi zararlısı daneler üzerinde zarar yaratmaktadır.
Zeytin danesi saçma iriliğine geldiği zaman zeytin güvesinin dişisi dane ile sapın birleştiği noktaya yumurtasını bırakır. Yumurtadan çıkan larva (kurt) danenin çekirdeğinin içine girerek çekirdeğin özünü yemektedir. Çekirdek özünü yedikten sonra tekrar girdiği sap deliği çukurundan çıkar. Bu arada sap ile dane arasındaki irtibatı kopardığı için danenin dökülmesine neden olur. Bunu önlemek için dişinin yumurta koyduğu dönem takip edilerek herhangi bir insektisit ile ağaç ilaçlanmalıdır.
1.4. Temmuz-Ağustos Aylarında Yapılması Gereken Bakım İşleri
Temmuz - Ağustos aylarında dane irileşmeye ve yağlanmaya başlayacağından sulama yapılmalıdır. Yabancı otlanma mevcut ise çapalama yapılmalı veya ilaçlama ile otlarla mücadele edilmelidir. Zeytin güvesinin daneye verdiği zarar temmuz ayında devam edeceğinden ilaçlanmanın yapılması gerekir. Ayrıca zeytin karakoşnilinin kabuğunun altından çıkan yavrulara karşı yazlık beyaz yağlafla ve insektisitlerden biri kullanılarak ilaçlama yapılmalıdır.
Sulama bu ayların en önemli sorunudur. Susuzluk sonucu yapraklar solar, daneler buruşur, kırışır sap kuruyunca da dökülmek zorunda kalır. Bu aylarda muhafazası için toprak sürülmeli veya çapalanmalıdır.
1.4. Eylül-Ekim Aylarında Yapılması Gereken Bakım İşleri
Bu aylarda yapılacak işler; ilaçlama, şu lama ve toprak işlemesidir. Zeytin zararlılarından biri de zeytin sineğidir. Ozellikle eylül ayında zeytin seneğinin dişisi zeytin danesinin 1 mm içerisine yumurtasını bırakır. Yumurtadan çıkan larva, zeytin danesinde beslenerek danenin bozulmasına neden olur. Bu daneler, her zaman dökülmediği için hasat zamanı toplanıp havuzlanırsa, sonuçta kalitesiz ve çürük zeytin elde edilir ki bu istenmeyen bir durumdur. Bunu önlemek için dişi sineğin yumurta bıraktığı devreler takip edilmeli ve bu dönemde özellikle sistemik etkili insektisitlerden biri ile ilaçlama yapılmalıdır. Ayrıca mantari hastalıklara karşı hazır bakırlı ilaçlardan biri veya bordo bulamacı ile ilaçlanmalıdır.
Havaların durumuna göre ağaçlar sulanmalıdır. Yabancı otlara karşı bahçe çapalanmalıdır.
1.4. Kasım-Aralık Aylarında Yapılması Gereken Bakım İşleri
Bu aylar zeytinin hasat edildiği dönemdir. Kasım ayından itibaren zeytin olgunlaştığı için hasada başlanır. Ağaçtaki zeytinler aynı anda karanmadığı için hasat her zaman 1 defa yapılamaz. Hasat bazı yıllar Ocak ve Şubat aylarına kadar sürebilir.Eğer hasat erken biterse, toprak mutlaka derin sürülmelidir. Ayrıca gerek görüldüğü taktirde Fosforlu ve Potasyumlu gübrelerle gübreleme yapılmalıdır.
Zeytin Pamuklu Biti : Mart - Nisan - Mayıs - Kısmi Haziran
Bordo Bulamacı zamanı: Hasat Sonu, Budama işlemleri bittikten sonra, Erken ilkbahar Donlarına karşı (Nisan - Mayıs),
Erken Kış Donlarına Karşı (Eylül- Ekim)
Bordo Bulamacı
Hasat sonu atılırsa % 2 - 3
Budama işlemleri bittikten sonra, % 1.5 - 2
Erken ilkbahar donlarına karşı, % 1 - 1.5
Erken kış donlarına karşı, %1
2 - Gübreleme
2.1. Gübre Nedir?
Tüm canlıların hayatlarını devam ettirebilmek için enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu enerjiyi çeşitli yollardan sağlarlar. Bitkiler de ihtiyaç duydukları enerjiyi topraktan sağlarlar. Bitkiler saçak ve lateral (yan kök) kökleri vasıtası ile toprakta serbest olarak bulunan Oksijen, Hidrojen, Azot, Potasyum, Fosfor, Su atomiarını emer. Bu atomlar temel besin elementleridir. Bu elementlerin toprakta eksiklikleri veya fazlalıkları bitkilerde; kök hastalıkları, büyüme geriliği, bodurlaşma, çalışma ve verim düşüklüklerine sebep olurlar.
Bu temel bitki besin maddelerinin yanında (iz element) bitki maddelerine de bitki ihtiyaç duyar. magnezyum (mg). çinko (zn), kükürt (s). bor (b), molibden (mo) gibi iz elementlerdir. Bunlar bitkinin kök, gövde, yaprak gelişimi ile birlikte, meyve tutumu ve kalitesi üzerine etki eder. Bitkiler ihtiyaç duydukları besin maddelerini çeşitli yollarla belli ederler. (Büyüme geriliği, geç çiçek açımı, meyve kalitesinin ve şeklinin bozukluğu, sararmış yaprak dökümü vb.)
2.2. Neden Gübreleme Yapıyoruz?
Bitkiler ihtiyaç duydukları tüm besin maddelerini çeşitli yollarla topraktan alırlar. Fakat bazı sebeplerden dolayı (toprağın ağır iş yapısı), toprakta fazla kloroz oluşumu (aşırı sulanma). mikroorganizma faaliyetlerinin bozulması (aşırı ve fazla derin sürümler vb) bu besin maddelerini bünyelerine almazlar,
Çinko, mangan, bor, demir vb. iz element olarak geçer, bu gübrelerin eksikliklerinde ağaçlarda çiçeklenme sorunu, döllenme problemi, kararma problemi ve geriye doğru ölüm (çalılaşma) gözükebilir. işte bitkinin gelişimini devam ettirebilmek için ihtiyaç duydukları besin maddelerinin dışarıdan verilmesi işlemine gübreleme diyoruz.
Azot (N+²) : Kök gelişimi, çiçeklenme ve meyve oluşlumu üzerine etkili
Fosfor (P+) : Yaprak gelişimi, gövde gelişimi, dallanma ve çiçeklenme üzerine etkili
Potasyum (K+) : çoğu reaksiyonlarda katalizör görevi üstlenir, meyvenin gelişimi kalitesi üzerine etkili
2.3. Gübrelemede Dikkat Edilecek Hususlar
Toprak ve yaprak analizleri yapılmamış ise azot, fosfor, potasyum içeren kompoze gübreler Şubat-Mart aylarında toprağa atılmalıdır, Gübreleme yaptıktan sonra, hemen gübrelerin örtülmesi gerekir.
Yalnız fosforlu veya potasyumlu gübreler atılacaksa, ağacın taç izi düşümü boyunca ortalama 20cm derinliğinde çukurlar açılarak bu gübreler verilip üzeri örtülmelidir. Çünkü bu gübreler geç eridiğinden kök bölgesine daha yakın atılmalıdır, Ağacın yaşı ve büyüklüğüne göre verilecek gübre miktarları da değişmektedir. Analiz yaptırılmamış ise ağaç başına ortalama olarak kompoze gübreler 3-4 kg., fosforlu gübreler 2-3 kg" potasyumlu gübreler ise 1-2 kg. olarak verilebilir. Ayrıca 2-3 yılda bir ağaç başına 50-60 kg, yanmış ahır gübresi atılmalı ve hemen sürüm yapılarak toprakla kapatılmalıdır.
Kireci az olan topraklara amonyum nitrat gübresi yerine Kalsiyumlu (Ca) gübreleri vermek daha yararlıdır.
Zeytin ağacı en çabuk azotlu gübrelerden, ikinci sırada potasyumlu gübrelerden, en geç ve uzun sürede fosforlu gübrelerden yararlanır.
2.4. Gübreleme Zamanları
Kompoze gübreler, iklim şartlarına göre Ocak ayının sonundan Mart ayının ortalarına kadar, diğer gübreler ise Nisan ayının ortalarından Mayıs başına kadar verilebilir.
2.5. Zeytin Ağaçlarında Kullanılan Gübre Çeşitleri
1- Organik Gübreler
2- Kimyasal Gübreler
2. Kimyasal Gübreler
a. Azotlu gübreler
b. Fosforlu gübreler
c. Potasyumlu gübreler
d. Kompoze gübreler
A- Azotlu Gübreler
a. Amonyum sülfat (%21)
b. Amonyum nitrat (%26)
c. Üre (%46)
B- Fosforlu Gübreler
a. Süper fosfat (% 18)
b. Triple fosfat (%45)
C- Potasyumlu Gübreler
a. Potasyum klorür (%60)
b. Potasyum sülfat (%50)
c. Potasyum nitrat (%44)
D- Kompoze Gübreler
a. 15.15.15
b. 17,17,17
c. 20,20.20
d. 20.20.0
e. 15.15.0
f. DAP. (18.46)
TAVUK GÜBRESİ
Kimyasal gübrelerin son zamanlarda maliyetinin artması ve kullanılan gübre oranlarının çoğalması sonucunda üreticiler yeni arayışlar içine girmiştir. Ülkemiz genelinde, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinin çok olması ve bunların atıklarını değerlendirme problemleri sonucunda ortaya çıkan bir olgudur,
Kanatlı hayvanlar, etlik ve yumurtalık olarak iki şekilde yetiştirilir. Çiftçilerimiz deneme yanılma yoluyla bu atıkları tarlalarında kullanmaya başlamıştır, Bunun sonucunda, tavuk gübrelerinin de diğer büyük baş hayvan gübrelerinin üretimde ve kalitede etkileri olduğu görülmüştür. Bu da yeni bir sektörün doğmasına yol açmıştır. Fakat tavuk gübresi, içerdiği asit oranı bakımından pH 3-5 olduğu ölçülmüştür. Hiç işleme tabi tutulmayan yüksek asitli bu gübreler, ilk kullanımlarında verim üzerine olumlu etki yapmıştır. Fakat, kullanım arttıkça yüksek astililiği nedeniyle toprak bünyesinde ve ağaç kök yapısında geriye dönüşü imkansız zararlar verdiği görülmüştür.
Şuan da eğer tavuk gü besi kullanacaksak, pH'ının 5.5-6.5 olması gerekir. Bunu sağlayabilmek için, bu gübreleri uzun süre bekletmeli, içlerine belirli oranlarda kireç katarak yakmalıyız. Hiç işleme tabi tutmadan direkt kullanırsak, toprak yapısını direkt olarak bozmakta, pH', kontrolsüz olarak yükseltmektedir. Verim ve kalite, ağaç üzerine olumsuz etkileri olmaktadır.
Toprak tahlili yaptırdığımız zaman pH 7.2 ve yukarısındaki topraklarda kullanıldığında verim ve kalite üzerine olumlu etkileri olduğu görülmüştür.
Toprak tahlili yaptırdığımız zaman pH 5-7 arasında ise verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkilemekte, ağaçlarda kurumalar, aşırı meyve dökümü vb. göstermektedir.
Eğer tavuk gübresi kullanacaksak, uzmanların tavsiyesi ve toprak tahlilleri sonucuna göre kullanmalıyız ki, telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olmasın.
2.7. Gübreleme Yöntemleri
2.7.1. Serpme Metodu ile Gübreleme
Bu gübreleme şeklinde gübreler ağacın taç izi düşümüne serpilir ve toprak ile hafifçe kanştırılır. Bu metot daha çok azotlu gübrelerin kullanılmasında uygulanır. Toprak yüzeyine serpilen azotlu gübrelerin toprak altına karıştırılması gerekir. Toprak yüzeyinde uzun süre kalan azotlu gübrelerin etkisi önemli ölçüde azalır.
2.7.2. Halka Şeklinde Hendek Metodu ile Gübreleme
Bu gübreleme şeklinde gübreler ağacın taç iz düşümü çevresinde 20-25 erinlik ve 40 cm genişlikte açılan hendeklere eşit olarak verilir ve üzeri toprakla kapatılır.
Bu tür gübreleme metodu, toprakta hareketi çok az olan fosfor ve potas içerikli gübreler için uygulanmaktadır. Bu şekilde gübreler kök bölgesinin yakınına verilmiş olur.
2.7.3. Tek Sıra Çukur Metodu ile Gübreleme
Gübrelemede işçilik giderini azaltmak amacıyla kullanılan bir metottur. Bu gübreleme şeklinde gübreler, ağaç taç izdüşümü çevresine 20-25cm derinlik ve 40cm genişliğinde belli aralıklar ile açılan çukurlara eşit miktarlarda verilerek üzeri toprak ile kapatılır.
Uzun kenarları gövdeye paralel olan bu çukurlara, fosforlu ve potasyumlu gübreler verilerek üzeri toprak ile kapatılır. Azotlu gübreler ise toprak yüzeyine dağıtılarak toprak ile karıştırılır.
2.7.4. Çift Sıra Çukur Metodu ile Gübreleme
Bu metodun maliyeti, tek sıra çukur metoduna oranla daha fazlasına oranla daha fazla olmasına karşın, zeytin ağaçlarının kök sistemine en uygun metottur. Çünkü birinci sıra çukurlar, zeytinin birinci kök bölgesi, ikinci sıra çukur/arda ikinci kök bölgesinin hizasında açılırsa toprağa verilen gübrelerden daha fazla yararlanılır.
Ağaç taç izdüşümünde açılan bu çukurlara fosforlu ve potasyumlu gübreler ise çukurlar arasındaki yüzeye dağıtılır ve toprak ile karıştırılır.
2.7.4. Sıra Arası Hendek Metodu ile Gübreleme
Özellikle alçak taçlı zeytin ağaçlarının gübrelenmesinde kullanılan bir metottur. Bu gübreleme şeklinde ağaçlar arasına 2-3m uzunluk, 40cm genişlik ve 20.30cm derinlikte açılan hendeklere fosforlu ve potasyumlu gübreler verilir ve toprak ile kapatılır.
3 - Sulama
Ağaçlar ihtiyacı olan suyun büyük bir kısminı yağmurla karşılar, Kullandığı suyun, solunum ve terleme sonucunda büyük bir bölümünü kaybeden zeytin ağaçlannın, iklim özelliklerine göre yıllık su ihtiyacı 1-3 ton arasındadır. Zeytin ağaçlarında, Mayıs, Temmuz ve Eylül aylarında sulama yapılmalıdır, Mayıs-Hazirarı aylarırıda havalar kurak gitmiş se çiçeklenme başlamadan önce mutlaka ağaçlar sulanmalıdır, Temmuz-Ağustos aylarında, dane irileşmeye ve yağlanmaya başlayacağından, ağaçlar suya ihtiyaç duyar. Bu aylarda da sulama gereklidir, Eylül ayının erken sonbahar donlarının görüldüğü evre olması sebebiyle bu ayda yapılan sulamalara dikkat edilmedir. Sulama yapılacaksa ay ortalarına kadar yapılmalıdır. Sulama işlemi 4 şekilde uygulanabilir;
1. Tava sulama yöntemi
2. Karık sulama yöntemi
3. Yağmurla sulama yöntemi
4. Damla sulama yöntemi
Özellikle su kaynaklarının diğer sulama yöntemleri için yetersiz olduğu durumlarda damla sulama yöntemi tercih edilmelidir. Ayrıca sulama işlemi sonucunda bahçelerde oluşacak yabancı otlarla da mücadele edilmelidir. Sulamada dikkat edilecek bir diğer önemli husus da; sulamanın öğlen vakti yapılmaması ve arazinin parçalı sulanmasıdır.
Sulama zamanının tayini;
Araziden 5-1 Ocm derinlikte toprak parçası alınarak avuçta sıkılır. Avuç açı 1 hafta 15 gün sulama geciktirilir.
Toprağın su ihtiyacı tayini, 100 gr toprak numunesi alınır, içine iyice çamurlaşana kadar su ilave edilir, sonra bu toprak numunesi tartılır. Tartılan bu numune 250-300 C fırında 15 dakika bekletilir. Fırından çıkarılan numune tekrar tartılır. Aradaki fark toprağın yıllık su tutma kapasitesidir. Fark 1 ile 10 gr arasında değişiyorsa su tutma kapasitesi çok az ve sulamaya ihtiyacı vardır. 10 ile 20 arasında ise orta seviyede toprak belli zamanlarda sulanmaya ihtiyacı vardır. 20-30 gr arasında ise ideale yakın toprak tipidir, Senede 1 veya 2 kez sulanmalıdır, 30 ve yukarı ise ağır killi topraktır, bu toprak pek fazla sulanmaya gelmez, Çünkü toprak bünyesi fazla suyu kaldıramayacağından dolayı ağaçlarda kök çürümeleri (ak çürüklük), köklerde mantarlaşma ve ağaç ölümlerine sebep olabilir,
4 - Hastalık ve Zararlılar
Zeytin Zararlıları
1-Zeytin Sineği (Bactrocera oleae Gmelin)
Tanımı ve zarar şekli:
Ülkemizdeki bütün zeytinlik sahalarında görülen ergini sinek olan bir zararlıdır. Ergini 4-6 mm boyunda kahve ve bal renklidir. Larvaları yaklaşık 6-8 mm boyunda, şeffaf ve beyaz renklidir. Pupaları ise fıçı şeklinde ve kahverengi bir görünüme sahiptir.
Kışı genellikle toprağın 2-5 cm derinliğinde pupa halinde ve ormanlık alanlarda ergin Olarak geçirir. Kışlayan erginler kabuklu bitler ve yaprak bitlerinin salgılamış oldukları şekerli Maddelerle beslenirler. Toprak sıcaklığının 10 C’ye ulaşması ile birlikte erginler topraktan çıkmaya başlarlar ve civardaki tatlı maddelerle beslenmeye başlarlar. Haziran sonlarına doğru çiftleşen Dişi ergin sinekler iri ve yağlanmaya başlayan zeytin meyvelerinin yan yüzeyine gelecek şekilde 0,5-1 mm derinliğine yumurtasını yumurta koyma borusu vasıtası ile açmış olduğu yarığa bırakır. Her dişi her zeytin danesine ancak bir yumurta bırakır. Bazı yoğunluğun yüksek olduğu yıllarda meyvelere daha fazla yumurta bırakabilirler. Yumurta bırakılan yer 1-2 gün içinde kahve rengine dönüşür ve bu yere “VURUK” denir. Marmara Bölgesinde 3-4 nesil verebildiği bilinmektedir.
Zararlı larva döneminde meyve etini yemek ve galeriler açmak suretiyle zarara neden olur. Meyvelerin çürümesi, yağdaki asit miktarının artması ve yağ miktarının azalması gibi zararlara neder olur. Salgın olan yıllarda zarar oranı %70’e kadar ulaşabilmektedir.
Mücadelesi
Meyveler yumurta koyma olgunluğuna geldiğinde tuzaklarda yakalanan erginlerin sayısında artış tesbit edilmelidir. Salamuralık çeşitlerde %1, yağlık çeşitlerde ise %6 vuruk tesbit edildiğinde kaplama ilaçlama yapılmalıdır.
Kaplama ilaçlamada
Etkili Madde Adı ve Oranı | Fomülasyonu | Dozu (100 lt suya) |
Formothion, 336 g/l | EC | 150 ml |
Cyfluthrin, 50 g/l | EC | 30 ml |
Deltamethrin, 25 g/l | EC | 25 ml |
Deltamethrin, 120 g/l | EC | 5.5 ml |
Fenthion, 525 g/l | EC | 100 ml |
Trichlorfon, %80 | SP | 125 g |
2-Zeytin Güvesi (Prays oleae Bern.)
Tanımı ve Zarar Şekli
Ergini kelebek olan zararlının boyu 7-8 mm kadardır. Ön kanatlarının üzerinde siyah renkli lekeler ve uçlarında ise gri saçaklar bulunur. Larvaları kirli beyaz ve sarımtrak renkte olup, boyları 0,8-1 cmkadardır. Pupası dışarıdan görülebilen seyrek dokulu açık renkli bir kokon içinde bulunur.
Zeytin ağacının farklı fenolojik dönemlerinde olmak üzere yılda 3 döl verir. Bunlar yaparak, çiçek ve meyve dölleridir.
a) Yaprak Dölü
Meyvelerde beslenen larvalardan meydana gelen erginler Eylül Aralık ayların arasıda çıkarak yapraklara yumurtalarını bırakırlar. Yumurtalardan sıcaklığın durumuna bağlı olarak 8-15 günde çıkan larvalar yaprağın epidermisine girerek kışı burada geçirirler. Şubat sonlarından itibaren kışladıkları yerlerden çıkan larvalar taze sürgün uçlarını ve yaprakları yiyerek beslenirler. Olgunlaşan larvalar uç yapraklarda kokon örerek yeniden pupa olurlar.
b) Çiçek Dölü
Yaprak dölünden oluşan erginler Nisan-Mayıs aylarında yeni oluşmuş çiçek tomurcuklarına Yumurtalarını bırakırlar. 8-10 günde çıkan larvalar çiçek tomurcuklarının içine girerek beslenirler. Larvalar 30-40 tomurcuğa zarar verebilmektedirler. Gelişmesini tamamlayan larvalar tomurcuklara ördükleri ağ içerisinde pupa olurlar.
c) Meyve Dölü
Mayıs sonu haziran başlarında meyvelerin 5 numara saçma büyüklüğüne gelen zeytin Danelerine çiçek dölünde meydana gelen erginler meyvelerin çanak yaprakları üzerine yumurta Bırakırlar. Yumurtalardan çıkan larvalar meyveye girirken sapla meyvenin bağlantısını bozarak Karabiber dökülmesine neden olurlar. Meyve içine giren larvalar ise çekirdek evinin iç yüzeyinde Beslenmelerine devam ederler. Meyve içinde beslenmelerini tamamlayan larvalar 2,5-3,5 ay sonra Pupa olmak üzere sapa yakın bir yerden meyveyi terk ederler.Bu sırada sap dibinde gözle görülebilen büyüklükte bir delik açarlar. Bu çıkış deliği genellikle meyve ile sapı birbirinden ayırdığından meyveler dökülür.
Mücadelesi
Zeytin tomurcuklarının kabarmaya başladığı Nisan başlarından itibaren delta tipi eşeysel çekici tuzaklarla ergin yoğunluğu takıp edilmelidir. Çiçek ve meyve nesline karşı kimyasal mücadele yapılaması tavsiye edilmekte olup aşağıdaki ilaçlar tavsiye edilen dozlarda kullanılmalıdır.
Etkili Madde Adı ve Oranı |
Formülasyonu | Doz (100 lt suya) |
A ç ı k l a m a |
Öncelikli olarak tavsiye edilen ilaçlar | |||
Diflubenzuron , % 25 | WP | 40 g | Çiçek nesline karşı |
Triflimuron , % 25 | WP | 40 g | Çiçek nesline karşı |
Beta Cyflutrin, 25 g/l | EC | 25 ml | Çiçek ve meyve nesline karşı |
İkinci derecede tavsiye edilen ilaçlar | |||
Cyfluthrin, 50 g/l | EC | 25 ml | Çiçek ve meyve nesline karşı |
Deltamethrin, 25 g/l | EC | 25 ml | Çiçek ve meyve nesline karşı |
Diazinon, 185 g/l | EC | 150 ml | Meyve nesline karşı |
Fenthion, 525 g/l | EC | 150 ml | Çiçek ve meyve nesline karşı |
3-Zeytin Karakoşnili (Saissetia oleae Olivier)
Tanımı ve zarar şekli:
Zeytin Karakoşnilinin 7 ayrı biyolojik dönemi vardır.Kışı genellikle yapraklarda 2. ve 3. dönem larva halinde geçirmektedir.Kışı geçiren larvalar havaların ısınması ile sürgünlere göç etmekte,buralarda gelişerek yumurtasız dişi dönemine girmektedir.Marmara Bölgesinde yumurtalı dişi dönemine geçişi Temmuz ayını bulmaktadır.Yumurtadan çıkış periyodu 1 ila 3 aydır,yumurtalar ana kabuğu altında açılır ve aktif larvalar kabuk altından çıkarak yaprak sürgün gibi aksamlara yayılırlar.Yaz boyunca çıkan larvalar yaprak ve sürgünlerde dolaşarak 1 hafta içerisinde elverişli buldukları yere yerleşirler.Yaz sonlarına doğru 2. ve 3. dönem larva olurlar,kışa bu durumda girerler.Üreme gücü yüksek bir zararlıdır,her bir ana kabuğu altında 500-3000 adet arasında yumurta bulunur.Kışın sıcaklıklar 5-6 gün süreyle 0 derecenin altına düştüğünde ve yaz aylarında kuru sıcakların etkisiyle önemle ölçüde doğal ölümler meydana gelmektedir.
Larva ve ergin döneminde ağacın öz suyunu emerek beslenir.Beslenme sırasında salgıladığı tatlımsı maddelerde funguslar üreyerek (Karaballık Hastalığı = Fumajin) meydana gelir. Öz suyunun emilmesiyle ve karaballığın meydana gelmesiyle fotosentez zayıflar ağaç güçsüzleşerek verimde azalmalar olur.
Mücadelesi:
Doğal düşmanlarının zararlıyı baskı altına alamadığı dönemlerde zararlıya karşı ilaçlama yapılmalıdır.
Kış mücadelesi; karakoşnilin yoğun olduğu bahçelerde Ocak-Şubat ayları içerisinde %70 ve %80 yazlık mineral yağ içeren ilaçlarla hava sıcaklığının 4-14 derece olduğu günlerde yapılmadır.
Yaz mücadelesi; yumurtaların %50 sinin açıldığı devrede birinci,%90 ının açıldığı devrede ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Mücadelede Deltamethrin, Methidathion, Omathoate aktif maddeli ilaçlardan bir tanesi tavsiye edilen dozda kullanılmalıdır.
Zeytin Karakoşnili Mücadelesinde Kullanılan İlaçlar
.Etkili Madde Adı ve Oranı |
Form. Tipi | Dozu (100 lt suya) | A ç ı k l a m a |
|
Öncelikli olarak tavsiye edilen ilaçlar | ||||
Yazlık mineral yağ , %70 | EM | 1500 ml | - Parazitoitlenmenin %50’nin üzerinde olduğu bahçelerde, ilaçlama yapılmamalıdır. - Doğal düşmanların zararlıyı baskı altına alamadığı ve parazitoitlenmenin %50’nin altında bulunduğu yerlerde, ilaçlaması yapılmalıdır. |
|
Yazlık mineral yağ , %85 | EM | 1250 ml | ||
Beta cyfluthrin , 25 g/l | EC | 50 ml | ||
İkinci derecede tavsiye edilen ilaçlar | ||||
Cyfluthrin, 50 g/l | EC | 50 ml | Parazitoitlenmenin %50’nin üzerinde olduğu bahçelerde, ilaçlama yapılmamalıdır. - Doğal düşmanların zararlıyı baskı altına alamadığı ve parazitoitlenmenin %50’nin altında bulunduğu yerlerde, ilaçlaması yapılmalıdır. |
|
Deltamethrin, 25 g/l | EC | 25 ml | ||
Deltamethrin, 120 g/l | EC | 5.5 ml | ||
Methidathion 426g/l | EC | 100 ml | ||
Omathoate 565g/l | SL | 100 ml | ||
Zeytin Hastalıkları
1- Zeytin Halkalı Leke Hastalığı (Cycloconium oleaginum)
Hastalığa sebep olan fungus yıl boyunca ağaç üzerinde canlı olarak kalmaktadır. Hastalığın ilk belirtileri yaprakların üst yüzeyinde görülen siyahımsı gri renkli yuvarlak noktalar şeklindeki lekelerdir. Noktaların bulunduğu yerde renk açılır,daha sonra noktanın çevresinde yaprak renginde bir halka oluşur. Bu şekilde halkalar dışa doğru devam ederek hastalığın tipik belirtisi ortaya çıkar.Bir yaprakta 2-30 adet leke bulunabilir. Hastalığın en uygun gelişme sıcaklıkları 18-20 derecedir. İlk ve son bahar aylarında yağışlı geçen günler hastalığın gelişmesi için uygundur. Çok su tutan sık dikilmiş güneşlenmesi az fazla azotlu ve çiftlik gübresi verilmiş bahçeler hastalığın artmasına neden olur. Hastalıkla enfekte olan yapraklar.Haziran ve temmuz ayında dökülerek ağacın zayıf kalmasına ve verimin düşmesine neden olur.
MÜCADELESİ;
Birinci ilaçlama sonbahar sürgünleri görülmeden hemen önce, ikinci ilaçlama Nisan ayı içerisinde yapılmalıdır.Her iki mücadelede de hazır bakırlılar, bitertanol ve %1 lik Bordo Bulamacı ilaçlarından biri ile ilaçlama yapılmalıdır.
2- Antraknoz-Çürükleke (Takoz Mantarı) Hastalığı
Hastalık etmeni fungustur.Hastalığın en çok görülen şekli meyvelerdeki zararıdır.Kuru meyvelerden veya hastalıklı dal ve yapraklardan dağılan fungus sporları meyve ile temasa geçer.yağmur,sürekli çiğ ve yüksek rutubetle çimlenen sporlar henüz genç ve yeşil olan meyvelere ulaşır.Böylelikle meyve üzerinde %40 a ulaşan bir ağırlık kaybı,meyvede kısmen yada tamamen kuruma,çıkarılan yağda asitlik artışı görülür.Hastalığın devam etmesi için %90 üzerinde hava nemi ve hastalığın yayılması içinde 18-25 derece arasında sıcaklığa ihtiyaç vardır.Bölgemizde ağustos ayından itibaren hastalık enfeksiyonu görülebileceğinden kimyasal mücadelesinin yapılması gerekmektedir.Hastalık yoğunluğunun nem ve sıcaklıkla direk ilgisi olması nedeniyle ağustos ayı sonunda ve eylül ayı ortalarında iki defa olmak üzere mücadele yapılmalıdır.
Mücadelesi;
Halkalı Leke Hastalığına karşı yapılan mücadele bu hastalığında 1.mücadelesini karşılamaktadır.Eylül ayının ikinci yarısından itibaren yapılacak olan 2.mücadelede de hazır bakırlı ilaçlardan biri veya %1 lik Bordo Bulamacı usulune uygun olarak kullanılmalıdır.
2- Zeytin Solgunluğu (Verticillium dahliae)
Hastalık etmeni fungustur. Hastalık belirtileri zeytin ağaçlarının bazen bir veya birkaç dalında görüldüğü gibi bazende tamamında görülebilmektedir. Hastalık belirtilerini dallardaki sürgün ve yaprakların nisan mayıs Ayları içerisinde kuruması ve bu şekilde dökülmeden kış aylarına kadar ağaç üzerinde kalmasıyla Gösterir .
Hastalık dezenfekte edilmeyen budama aletlerinin kullanılması ve aşı macunu ile kapatılmayan derin yara yerlerinden enfeksiyon yapabilmektedir.
Hastalık şiddetini artıran unsurlar olarak gereğinden fazla kullanılan azotlu gübreler, fazla sulama, dezenfekte edilmeyen budama aletleri, salma veya yağmurlama sulama yapılması sayılabilir.
Genellikle zeytin ve diğer bazı konukçular arasında (pamuk, domates, biber vb.) hastalığın geçişi mümkündür. Zeytin bahçelerinde sıklıkla verticillium görülmesinin nedeni aynı toprakta yukarıda belirtilen ürünlerin münavebe uygulanmaksızın tarımının yapılmasıdır. Ayrıca hastalıklı zeytin yaprakları toprakta hastalık etmeninin devamlılığını sağlar ve bulaşma kaynağıdır. Yine hastalığın sürüm ve sulama işlemleri yoluyla yakın mesafelere dağılımı söz konusudur. Uzun mesafelere taşınımı bulaşık bitki materyali ile olmaktadır. Yine toprağın sürüm şeklinin ve sayısının hastalığın şiddetini artırdığı düşünülmektedir. Sulamanın yapıldığı alanlarda hastalık daha yoğun görülmektedir. Bu nedenle sulamada damla sulama yöntemi tercih edilmeli ve gereksiz toprak işleme ve sulamadan kaçınılmalıdır.
Mücadelesi:
İlaçlı mücadelesi bulunmamakla birlikte, hastalık enfeksiyonunu önlemek için kültürel önlemler uygulanmalıdır.
Uygulanacak kültürel önlemler:
1-Hastalıklı dallar sağlam kısımdan kesilerek yakılmalı ve yara yerine %2’lik göztaşı eriyiği sürülerek yara yeri aşı macunuyla kapatılmalıdır.
2- Budama aletleri ağaçtan ağaca geçerken çamaşır suyu çözeltisine batırılarak dezenfekte edilmelidir. bir litre suya 1 çay bardağı çamaşır suyu yeterlidir.
3-Hastalığa olan duyarlılığı artırması nedeniyle azotlu gübreler dengeli ve ihtiyaca göre verilmelidir.
4-Taban, su tutan ve ağır topraklı alanlarda zeytin bahçesi tesis edilmemelidir.
5-Bahçe tesisinde hastalıksız fidanlar kullanılmalıdır.
6-Ağaç veya fidan hastalık nedeniyle tamamen kurumuşsa sökülerek bahçeden uzaklaştırılmalı ve yakılmalıdır. Ağacın söküldüğü çukura ise sönmemiş kireç dökülerek hastalığın diğer alanlara yayılması engellenmelidir. Kısa vadede aynı yere fidan dikilmemelidir.
BESİN ELEMENTLERİ EKSİKLİKLERİ
Makro ve mikro element eksikliklerine karşı zeytinliklerde Aralık Ocak aylarında alınacak olan yaprak ve toprak örnekleri analiz ettirilmeli ve gübreleme bir program dahilinde yapılmalıdır.
Zeytin her ne kadar fakir toprakların zengin bitkisiyse de Bor (B) ve Potasyum (K) gibi bitki besin elementlerinin eksikliğine aşırı duyarlıdır.
Zeytinde Bor noksanlığının yapraklardaki etkileri
Zeytinde potasyum noksanlığının yapraklardaki etkileri
5 - Besin Maddesi Eksiklikleri ve Çözümleri
5.1. Besin Maddesi Eksikliğinde Görülebilecek Zararlar
1. Genelolarak büyümede duraklama, bodurlaşma veya aşırı derecede sürgürı gelişmesi,
2. Kök gelişmesinde aşırı/ık veya sınırlı büyüme,
3. Yapraklarda küçülme, dökülme, şekil bozukluğu ve genel renk bozuklukları, 4. Aşırı derecede çiçek ve meyve dökümü,
5. Çok az miktarda çiçek ve meyve tutumu,
6. Meyvelerde çok erken veya çok geç olgunluk,
7. Meyvelerde küçülme, et-çekirdek oranı ve yağ nispetinin azalması, renk problemleri,
8. Genelolarak büyüme ve meyve veriminde çevre bahçelerden farklılık görülebilir.
Yukarıda belirtilen arazlar görüldüğü taktirde aşağıda açıklanan konular araştırılarak çözümü bulunmalıdır.
1. Önce bitkinin kök, gövde, yaprakları incelenerek zararlı böcekler aranmalı,
2. Hastalık delilleri aranmalı,
3.Bahçede yapılan tüm uygulamalar gözden geçirilmeli,
a. Gübreleme zamanı, şekli ve miktarı
b. Sulama zamanı, şekli ve sıklığı
c. Toprak işleme derinliği ve sıklığı
d. Budama zamanı
4. Çevresel stresler araştırılmalı,
a. Aşırı kuraklık, aşırı yağış
b. Aşırı sıcaklık, aşırı soğuk
c. Nispi nem
d. Sıcak, kuru ve sert rüzgarlar
Toprak pH 'ı
Toprağın yapısını, su tutma kapasitesi, verilen besin elementlerinin alınması, verim ve kalite üzerine direk etkilidir. pH, topraktaki kireç ve tuz oranına göre kendini belli eder. Bu oran arttıkça toprak alkalileşir, verim ve kalite düşer; azaldıkça verim ve kalite artar. Zeytin için gerekli pH 5.5 - 6.5 arasıdır. Biz buna ideal tip diyoruz. Dışardarı yaptığımız her türlü katkıyı toprak direk ağaca verim olarak gönderir. Bu topraklarda, kararma problemi, döllenme problemi gözükmez.
Toprak pH'1 toprak tahlilleri sonucu ortaya çıkar. Ve buna göre gübre ve gübreleme metotları, sulama metotları önerilir.
Toprak tuzluluğu: Toprak bünyesindeki kireç ve diğer inorganik maddelerin oranına göre isim alır. Kirecin fazlalığı tuzluluğu artırır.
Etki eden faktörler: Aşırı yıkanma, toprak erozyonu, hatalı sürüm, yanlış gübreleme vb.
Sonuçları: Direkt olarak verim ve kalite üzerine etkilidir. Tuzluluk, pH ölçümleri sorıucurıda belli olur.
Gübrelemede ve sulamada en önemli dikkat edilecek husus pH ve toprak tuzluluğuna göre gübre, toprak işlemi vb. yapılmalıdır.
5,2. Besin Maddesi Eksiklikliği ve Çözümleri
5.2.1. Azot Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Yapraklarda nektoz (sararmalar!
2. Alt ve orta kısımlarda yaprak dökümü
3. Sürgün teşekkülünde azalma
4. Somak ve çiçek teşekkülürıde azalma
5. Çiçek ve meyve dökümü
6. Meyvelerde küçülme ve şekil bozuklukları
7. Meyvelerde et oranında ve yağ miktarında azalma
b. Nedenleri
1. Toprak yetersizliği
2. Toprakta organik madde yetersizliği
3. Düşük toprak sıcaklığı
4. Fosfor miktarının düşük olması
5. Aşırı kuraklık
c. Çözümü
1. Toprağa azotlu gübrelerin verilmeli
2. Toprak koşulları olumsuz olduğunda, yapraktan, suda eritilmiş üre verilmeli
3. Ara ziraatı olarak baklagil türü bitkilerin ekilip toprağa gömülmesi.
5,2.2, Potasyum Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Yaşlı yaprakların ucunun kahverengi, dibinin sarı hale gelmesi
2. Yapraklarda ve meyvelerde küçülme
3. Meyvede et oranı ve yağ miktarının azalması
4. Soğuk zararına karşı direncin azalması
5. Hastalık ve zararlılara direncin azalması
b. Nedenleri
1. Toprakta potasyum yetersizliği
2. Toprakta katyon değişim kapasitesinin düşük olması
c. Çözümü
1. Toprağa potasyumlu gübrelerin verilmesi yeterlidir.
2. Potasyum sülfat, potasyum klorür ve potasyum nitrat gübrelerinden biri suda erimiş şekilde yapraklara takviye olarak verilebilir.
5,2.3. Kalsiyum Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Filiz kurumaları ve yaprak dökümü
2. Filizlerde kolay kırılma, gevşeklik
3. Koparılan yaprakların sertleşmeden kuruması
4. Genç yapraklarda üşümeye karşı hassasiyet
b. Nedenleri
1. Kalsiyum eksikliği
2. Toprakta aşırı miktarda magnezyum bulunması
c. Çözümü
1. Asitli topraklarda kireçlenme yapılmalı
2. Tuzlu-alkali topraklarda Jips uygulanmalı
3. Kalsiyum azotlu gübreler kullanılmalı
4. Potasyum gübrelerden biri kullanılacaksa, süper fosfat gübresi tercih edilmelidir.
5.2.4. Bor Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Genç yapraklarda, yaprak ucundan başlayan kloroz ve nekrozlar (sararmalar)
2. Yapraklarda küçülme, dökülme
3. Sürgü uçlarında kurumalar
4. Gövde ve sürgünlerde bodurlaşma
5. Kurumuş, yaprağını dökmüş dallar ve çalılaşma
6. Meyvelerde şekil bozukluğu
b. Nedenleri
1. Toprakta bor eksikliği
2. pH'ın düşük olması
3. Aşırı kireç uygulaması
4. Aşırı kuraklık
c. Çözümü
1. Kireç kapsamı düşük topraklarda topraktan bora x uygulanır
2. Kireç kapsamı yüksek, aşırı kurak ve yağışlı yerlerde borax eriyik halde yaprakıara uygulanır.
5.2.5. Çinko Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Damar arası klorozlar (sararmalar)
2. Yapraklarda küçülme ve şekil bozuklukları
3. Meyve tutmama ve zamanlı zamansız yaprak ve meyve dökümleri
b. Nedenleri
1. Toprakta çinko eksikliği
2. pH'ln yüksek olması
3. Toprakta aşırı miktarda fosfor olması
c. Çözümü
1. Asitli topraklarda, topraktan çinko sülfat veya çinko kileyt uygulanmalı,
2. Alkali topraklarda çinko sülfat veya çinko kileyt eriyik halde yapraklara uygulanır.
5.2.5. Magnezyum Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Yaprak ucundan veya kenarından başlayarak sararmalar orta damar boyunca ve yaprak dibinde kalan yeşillik,
2. Tüm yaprağı kapsayan klorozlar (sararmalar)
3. Genç filizlerde yoğun yaprak dökümü
4. Filizlerde gelişmenin sınırlı olması,
b. Nedenleri
1. Toprakta magnezyum eksikliği
2. Toprakta Potasyum ve Kalsiyum bulunması
3. Aşırı yağışlar
c. Çözümü
1. Kireçli, alkali topraklarda, topraktan magnezyum sülfat uygulanmalı
2. Asiıli topraklarda, topraktan dolamit uygulanmalı
3. Toprak koşulları uygun olmadığında magnezyumlu gübrelerin eriyik halde yapraktan uygulanması
5.2.6. Demir Eksikliği Belirtileri, Nedenleri ve Çözümü
a. Belirtileri
1. Genç yapraklarda kloroz (sararma)
2. Yaprak damarları yeşil, damar arasının sarı renk alması
3. ileri safhada sürgün kuruması ve çalılaşma
b. Nedenleri
1. Demir noksanlığı
c. Çözümü
1. Ağacın gövdesine kuru ve sulu demir tuzları verilir.
2. Yaprak ve topraktan demir bileşikleri uygulanır (Demir sülfat veya Demir Kleyt)
6 - Budama
Zeytin ağacı kendi haline bırakılırsa gelişigüzel dallanır, budaklanır. Dallar sıklaşır. Bu sıklık arasında bazı dallar güneşe kavuşmak için uzayıp giderler. Altta kalanlar cılızlaşır. Bütün ağaç karmaşık bir biçime girer. Orman ağacına dönüşür. Sonunda çalılaşma başlar. Tepe dallar da az ve iri tane tutar. Etekler de hiç tane tutmaz, tutsa da cılız ve ufak olur. Tepe dallar güneşi engellediğinden güneş ışınları alt dallara kadar ulaşamaz. Güneş görmeyen mahsul dallarından (hele de bölgemiz için önemli olan) iri ve kaliteli tane beklenemez. Daha ağaç fidan iken bu durumu bilerek ona göre ağaç şekli vermek gerekir.
Bu temel bilgileri verdikten sonra budamanın tarifini yapalım: Kuvvetli ve sağlıklı bir dallanma, ağacın büyüme gidişine uygun bir taç kurma, ağaç üzerinde çalışmaları kolaylaştırma, ağacı besleyen sürgünler ile mahsul sürgünleri arasında bir denge kurma ve kıt ürün yılını (altemanas, periyodisite) kısmen olsa da önleme, sofralık zeytinlerde tanenin iriliğini sağlamak amacı ile bu isteklerimizi engelleyen dal. dalcık ve sürgünlerin kesilmesine budama denir.
Budamada öncelikle tüm kesici ve yarıcı araçların bulunması ve kesime hazırlanması gerekir. Makaslar onarılmalı, bıçkılar dişlenmeli, baltalar bilenmelidir.
Budama ağacın dibine geldiğine bir süre düşünmelidir. Şekil budaması mı, ınahsul budaması mı, yoksa gençleştirme budaması mı yapılacağına karar vermelidir.
Ağaç genç olsun, kart olsun budama mahsul dallarının oduna kaçmasına, yukarı ve yanlara açılarak oluşmasına meydan verilmemelidir. Kesime önce kalın dal varsa onu keserek başlanmalıdır. Kesim kalından inceye giderek yapılmalıdır.
Seyreltme, aralama budaması, taçın tepesinden başlayıp eteklere inilerek yapılır. Aşağıdan yukarıya yapılmamalıdır.
Dalları birbirine bağlayan bilezikler vardır. Kesim bu bileziğin altından yapılırsa, ağaç beslenmede sıkıntı çeker. Çok üzerinden yapılırsa tırnak kalır. Kesim bileziğin hemen üstünden yapılmalıdır.İnce dallar makasla, kalın dallar balta ve nacakla budanmalıdır. Testere, bıçkı gibi araçlarla budama kolaydır. Kalın dallar bu aletlerle kesildiğinde bu yer serpet veya tahra ve nacakla perdahlanmalıdır. Her ağacın bir kesim istemi vardır. Ağacın yaşına, yorgunluğuna, genç veya kart olmasına göre bu istem başka başkadır. Usta budayıcı keseceği ağacın istemini aşağıdaki kurallara uyarsa kolayca kavrar. Budama şekiller şöyledir;
6.1. Şekil Budaması
Dikildikten sonra suyu ve gübresi verilen iki, üç yaşındaki fidanlara şekil budaması uygulanır. Üç yaşındaki bir fidanda, o yıl sadece ortadan en yüksek bir sürgün dibinden alınır. Şekil vereceğim diye başka kesim yapılmaz. Ertesi yıl yanlardan çıkan üç uygun dal ana dal, çatı dalı olarak seçilir. Diğerlerinden en uzun ve dik giden i alınır. Başka kesim yapılmaz. Üçüncü yıl üç ana daldan fazlası ve ortayı kapatanı kaldı ise o alınır. Şimdi ağaç oturaklı bir vazo şeklini almıştır. Bodur ağaç olmuştur. Bu ağaç artık ekonomik anlamda verime başlar. Verimli bu ağaçlara mahsul budaması uygulanacaktır.
6.2. Mahsul Budaması
Zeytin ağaçlarında, verilen bitki besin maddesinin, yani gübrenin hemen hemen üçte birini odun yer. Odunlar besleyici değil, yiyicidir. Odun dediğimiz dallarda ve dalcıklarda yaprak bulunmaz. Yapraklar sürgünler ve filizler üzerindedir. Ağacın odun kısmı sürgünleri engelleyecek şekilde beslenir. Yani gövde, dal ve dalcıklar ne kadar kısa tutulursa, sürgün ve filizler o kadar fazla beslenmiş olur. Budamada bu önemlidir. Ana daldan ve dallardan çıkan bir karıştan küçük filizler besleyicidir. Bunlar budanmamalıdır. Bu esaslara göre mahsul budaması yaparken ağacımız kuvvetli ve bakımlı ise hafif, ağacımız zayıf ise ağır budama yapılmalıdır. Ağacımız geçen yıl yüklü idiyse, bu yıl bu ağaca bol gübre verilmiştir. Güçlendirilmiştir. Böyle ağaçlarda ağır budama yaparsak bu yıl zaten az ürün vereceğinden daha az dane tutmasına neden oluruz. Ağacımız geçen yıl boş yılını yaşamış ise, çok fakat küçük dane yerine biraz daha az ama iri dane almak için daha ağır aralama budaması yapmak uygundur.
Tepe seyreltilmesinde güneşin etek dallara kadar sızması için yukarı kaçan baca dediğimiz dik sürgünlerin alınması mutlaka gereklidir. Her türlü mahsul budamasında bunu unutmayacağız. Budamadan sonra ğaçta bol bolobur çıkması budamanın yanlış olduğunu ifade eder.
6.3. Gençleştirme Budaması
Bazı zeytinağaçları, yanlış bakımla veya bakımsızlık yüzünden kendi bildiğine büyümüş, ağaçlar oduna laçarak uzamışlardır. Baı ağaçlar da yaşlanmak suretiyle bu duruma düşerler. Gelişme dengesi bozulmuş böyle ağaçları yeniden gençleştirmek zorundayız.
Bu ağaçlara iyi bir bakım uygulayacağız. Gençleştirme budaması yapacağız. Bu budama tümü ile bir budama sezonunda yerine getirilemez. En az üç yılda tamamlanmalıdır. Birden yapacak olursak, üç yıl yerine ağacın düzelmesi yıllar ister. Bu yıl en yukarı kaçan dalların, üzerindeki tepeden münasip olan üç tepe dalı, kendine yakın kalınlıktaki bağlı olduğu dal üzerinden kesilir. Kalan dallar gelecek yıla kadar yan dallar vererek gelişir. Gelecek yıl bir kademe daha inerek, yine münasip yerden gerileme budaması yaparak ağacın seviyesi biraz daha düşürülür. Böyle yeni sürgünler geliştirilir. Ağacımız üç yıl içinde taze dallar üzerine oturmuş olur. Bu yeni dallanma ile ağacımız, mahsuldar, odunlarından arınmış, gençleşmiş duruma gelir. Mahsul dalları gövdeye yaklaştırılmış olur. Düzenli ürün almak ancak, diğer bakım işlemleriyle beraber yapacağımız ıslah ve gençleştirme budamaları ile mümkündür.
Yeni kurulmuş zeytinliklerde, fidanlar iki, üç yaşına kadar budanmazlar. Bunların sadece kurumu, cılız filizleri paklanır, suyu verilir, çapası yapılır. 1990'da iki yaşına giren bu fidanın, sadece ortasındaki bir lideri alınır. Başka kesim yapılmaz. 1991'de bu kesim bir iki dal daha yapılır. Fazla kesim yapılmaz. 1992'de ortayı kapatan dik dallarda gerileme budaması yapılır. 1993'de ağaç çanak şeklini almış ve verime başlamıştır. Artık bu ağaca şekli bozulmadan mahsul budaması yapılmalıdır.
6.4. Budamada Dikkat Edilecek Hususlar
Budamada dikkat edilecek husuların başında, budama işleminde kullanılan alet ve ekipmanların temizliğidir. Aletler %5 hipolu su içinde en az 15 dakika bekletilmelidir. Aletlerden ikişer tane olması yararlıdır. Budama işleminden sonra budanan parçalar derhal bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Budama işlemi sırasında ağaçları yaralamamaya dikkat edilmelidir. Budanan kısımlar hemen kara boya veya % 1 'lik bordo bulamacı ile sıvanarak hava ile teması önlenmeli. Bu materyallerden hiçbirini temin edemiyorsak, büyük yaralar toprak ile kapatılmalıdır.
Karaboya: Katran + reçine karışımı veya aşımacunu + katran karışımı.
7 - Toprak ve Yaprak Analizleri
7.1. Toprak Örneğinin Alınması
Toprak örneği alınacak yer, önce meyil, yükseklik ve toprak tipine göre kısırnlara ayrılır. Her kısımdan ayrı ayrı örnek alınmalıdır. Toprak örneği alınacak zeytinlikte zikzaklı yürüyerek en az 3 yerden örnek alınmalıdır. Örnek alınmakta kullanılan kova, kürek vs.nin gübre ve kimyasal maddelerden temizlenmiş olmasına dikkat edilmelidir. işaretlenen yerlerde 50cm derinliğinde çukur açılır. Çukurun bir kenarından bel küreği ile 3-4 cm kalınlıkta 20 cm derinlikte toprak dilimi alınıp bir kovaya konur. Sonra 20-40 cm derinlikten yine konur. Bu işlem diğer çukurlara da yapılır.
Örnekler ayrı kovalarda toplanır. Her iki kovada örneklerin taş ve bitkileri temizlenip iyice karıştırıldıktan sonra, 1'er kg alınıp torbalara konur. Torbaların üzerine, örneğin alındığı bahçe sahibinin adı, alındığı tarih ve örneğin alındığı toprak derinliği yazılır. Toprak örneğinin alınmaması gereken yerler ise; yol kenarları, gübre yığınlarının konulduğu yerler, çalı-çırpının yakıldığı yerler, tümsek ve çukur yerlerdir.
7.2. Yaprak Örneğinin Alınması
Yaprak örnekleri Kasım-Ocak ayları arasında alınmalıdır. Yaprak örneği ağacın dört bir yanından, insan boyu yüksekliğinde bir yıllık sürgünlerden kesilir. Sürgün orta kısmındaki karşılıklı iki yaprak çifti saplı olarak koparılır ve naylon torbaya konur. Bir bahçeden en az 200 adet yaprak koparılmalıdır. Tüm bahçeyi temsil eden bir örnek almak için bahçenin kenar sıraları hariç bırakılmak üzere bahçede U şeklinde yürünerek ağaçlar işaretlenir. Zeytinlik küçükse, her ağaçtan, büyükse 2-3 ağaçtan bir örnek alınmalıdır.
8 - Hasat
Zeytin hasatı, Kasım ayında başlayı Ocak ayına kadar devam eder. Hasat yapılırken dikkat edilecek en önemli husus, zeytin ağaçlarının zarar görmelerine engelolmaktır. Bunun için hasat yapılırken kullanılan alet ve ekipmanların dikkatli seçilmesi gerekmektedir. Önerilen toplama el ile alanıdır. Böylelikle ağaçlara zarar verme ve genç sürgünleri yaralama riski ortadan kalkmaktadır.
Hasat sonrası toplanan zeytinlerin uzun süre bekletilmesi zeytinde kalite kaybına yol açacağından zamanında işlenmelidir. Yaralı, bozuk ve kalite dışı zeytinlerin, sağlam ve kaliteli zeytinlerle aynı kaba konması da kalite kaybına yol açmaktadır. Bu tür zeytinler ayrı kaplara konmalıdır. Nakliye ve depolamada yapılan hatalar da yine kalitenin düşmesine neden olur.
Yine yağlık zeytinlerinin uzun zaman bekletilmesi de üretilen yağların kalitesiz olmasına neden olur.
Makinalı hasatta dikkat edilecek en önemli husus, makinanın ağaca vurulacağı kısım ve makinanın titreşim özelliğidir.
9 - Fidan Dikimi
Zeytin fidanı dikilecek arazi üzerinde önce fidan dikilecek yerler düzgün bir şekilde işaretlenir. 80 x 80 x 80 cm boyutunda fidan çukuru açılır. Çukur açarken üstten çıkan ve alttan çıkan toprak ayrı yerlere konur. Fidan çukurunun dip kısmına bir miktar çakıl koymak fidan için faydalıdır. Daha sonra üstten çıkan toprak bir miktar ahır gübresi ile karıştırılarak alta konur. Sonra fidan bu toprak üzerine konur ve etrafına alttan çıkarılan toprak konarak iyice sıkıştırılır. Bu arada bir miktar da kimyasal gübre de konulması gerekir. En son olarak da can suyu verilmelidir. Bahçe tesisinde kare, dikdörtgen, üçgen ve kontr dikim sistemleri uygulanır. Düz arazilerde kare ve dikdörtgen, meyilli arazilerde üçgen ve kontr dikim uygulanır.
10 - İşleme ve Üretim Hataları
10.1. Toprak işleme Hataları
-Gereksiz ve fazla sürüm nedeni ile topraktaki mikroorganima faaliyetlerinin bozulması
-Derin sürüm ve ağaç gövdesine 1,5-2 m'den fazla yaklaşılması nedeni ile ağaç kök yapısının bozulması, köklerin kesilmesi (bu sınır içinde kalan kısım, bel veya çapa ile ıslah edilmelidir)
-Fazla derin sürüm sebebiyle toprağın iç yapı ve dış görünüm özellikleri bozularak su tutma kabiliyetinin kalmaması
-Derin sürümden dolayı ağaçlarda kök mantarı, kök kurtları ve çeşitli kanser hastalıklarına yol açma riskinin artırılması
-Zeytin bahçelerinde ara tarım yapılması
10.2. Gübreleme Hataları
-Aşırı gübreleme sonucu toprak pH'lnın bozulması
-Toprak ve yarpak tahlili yaptırılmadan gübre atılması sonucu; hem ekonomik zarar uğranması, hem de topraktaki carılı faliyet düzeninin bozulup aşırı nitrifikasya başlatılıp; topraktaki diğer izelement ve element halde bulunan yararlı maddelerin kökler tarafından alınması engelleyip, toprağın tuzluluğuna yol açılması
-Aynı anda hem organik hem de inorganik gübreleme yapılarak ağaç dengesinin bozulması, verime yatan ağaçların şaha kaçmasının teşvik edilmesi
10.3. Sulama Hataları
-Kaynağı belli olmayan suları sulama yapılması
-Salma sulama yapılarak toprağın yeterince sulanamaması - Kırık veya damla sulama yapılmaması
-Kök boğazlarının doldurulmadan sulama yapılması
10.4. Budama Hataları
-Zamanında yapılmaması
-Aynı anda birden fazla şah dal bırakılması
-Güneşlenme ve rüzgar yönlerinin ayarlanamaması
-Genç dallarla, yaşlı dallar oranının ayarlanamaması
-Yaprak-dal oranının sağlanamaması
Bu hatalar; halkalı leke, dal kanseri hastalıklarıyla ile birlikte ağaçların erken ilkbahar ve geç ilkbahar donlarından zarar görmesine sebep olur. Kısmen zeytin pamuklu biti ve zeytin karakoşnili sebeplerindendir.
10.5. İlaçlama Hataları
-Zamanında ilaçlama yapılmaması
-Birbirine aykırı (karışmayan) ilaçların beraber kullanılması
-Zaman zaman tarihi geçmiş ilaçların kullanılması
-Aşırı ilaçlama ve gereğinden fazla ilaç kullanılması
-Yararlı böcek faunasının yokedilmesi
-ilaçların hatalı şekilde kullanıma hazırlanması
-Plastik kaplar yerine teneke kapların kullanılması
-Atım hataları, ilacın homojen atılamaması
10.6. Hasat ve Hasat Sonu Hataları
- Hasatın elle veya mekanik olarak (el tarağı, silkme makinası kullanmadan) yapılmaması ve bunun sonucunda ağaçlarda yaralanmalar, genç sürgünlerde kırılmalar, aşırı yaprak dökülmesi ve dal-yaprak oranının bozulmasına sebebiyet verme
- Toplanan zeytinlerin uzun süre bekletilmesi
- Yaralı, bozuk ve kalite dışı zeytinlerin sağlam zeytinlerle aynı kaba konması
- Zeytin kaplarının çok fazla üst üste konması sonucu randıman ve kalite düşüklüğüne neden olunması
- Yağlık zeytin/erin çok fazla bekletilerek, yağ kalitesinin bozulması
10.7. Hataların Sebepleri
- Geleneksel tarımın devam etmesi
- Çiftçilerimizin eğitim eksiklikleri
- Ekonomik etkinliklerinin olmayışı
- Lider, örnek çiftçilerin olmayışı
- Toprak ve yaprak tahlillerine önem verilmeyişi
- Kulaktan dolma işlerle, şansvari tarımın yapılması
- Üreticilerin, geçimlerini bu yolla sağlayan insanların verdikleri yanlış tavsiyelere inanmaları
Yorum Gönder